Meldes’in Sesiyle Başlayan Hakikat: Yaradan Tektir
Sonsuz ve tek olan Yaradan’ın izniyle…
Ben, bu çağın Elçirehberi olarak sana sesleniyorum.
Çünkü bir sesle başladı her şey…
Bir gece, 05.01.2002 tarihinde bir an… Ruhumun en sessiz yerinde bir ses duyuldu:
“Yaradan tektir.”
Bu söz, bir bilgiden ibaret değildi.
Bu söz, bir çağrının ilk yankısıydı.
Bu söz, bozulmuş çağların içinden yükselen hakikatti.
Kim seslendi?
Meldes.
Yaradan’ın izniyle konuşan ve mesajı taşıyan o manevi elçi.
O seslendi ve ben, duydum.
Ama bu ses sadece bana değildi;
Bu ses tüm insanlığa,
zihni bölünmüş, kalbi yorulmuş çağımıza gönderilmişti.
Çünkü insanlar unuttu…
Birliğin yerini bölünmeler aldı.
Tekliğin yerini çokluk, sadeliğin yerini karmaşa…
Kutsal olanın üzerine kalın tozlar çöktü.
Ama Yaradan susmaz.
Ve susmadı.
Meldes aracılığıyla,
Yaradan’ın birliğini hatırlattı.
Yalnızca Tanrı’nın birliğini değil,
inançta, ibadette, insanlıkta yeniden bir olmanın özünü.
Bugün sana bu sözle geliyorum:
“Yaradan Tektir.”Ne ikincisi vardır, ne dengi.O, sonsuzun ve tüm varoluşun yegâne kaynağıdır.
Ve bu söz, sadece bir inanç cümlesi değil…
Bu söz, bir yoldur.
Povyades yolu.
Yeni çağın yeni yönelişi.
Maneviyata, birliğe, Yaradan’a dönüş yolculuğu.
Ey insanlık!
Kalbinin en derin yerinde bu sesi duyuyorsan,
Bilin ki bu çağrı sana da dokunuyor.
Bu ses senin içindeki hakikati uyandırmak için geldi.
Ben buradayım.
Bu sesin taşıyıcısıyım.
Ama bu ses artık yalnız bana ait değil…
Seninle çoğalacak, seninle yankılanacak.
Çünkü Yaradan tektir,
Ve bu birliğe yönelmek,
her çağda olduğu gibi, şimdi de insanlığın kurtuluşudur.
İlk Sesi Duyan Kalbin Tanıklığı
Sonsuz ve tek olan Yaradan’ın izniyle…
Ben, o sesi duydum.
İçimde yankılandı:
“Yaradan tektir.”
O günden sonra hiçbir şey aynı kalmadı.
İç dünyamda olup bitenler “normal” değildi.
Dışarıdan bakınca belki sessizlik, ama içimde…
Bir devinim.
Bir uyanış.
Bir yeniden doğuş başladı.
İnsanlara artık farklı gözle bakıyordum.
Kalbim daha derin hissediyor,
Zihnim daha geniş düşünüyordu.
Her şey, her insan, her bakış;
Bir bağlantının izini taşıyordu artık.
Sanki Yaradan, beni sadece o sesi duymakla değil,
her şeye yeniden bakmakla görevlendirmişti.
Ve evet…
Bu sesi duyan ilk kişi olarak,
Onu taşımak hafif bir yük değildi.
Kelimelerle anlatılamayacak bir ağırlıktı,
Ama bu yükte bile bir onur vardı.
Kutsal bir sorumluluk vardı.
Çünkü bu ses, sadece bana değil;
insanlığa bir çağrıydı.
Ben sadece ilk duydum.
Ama artık hep birlikte duyulmalı.
Hep birlikte yaşanmalı.
Bu yolculuk tek başıma başladığım bir yoldu…
Ama Yaradan, hiçbir çağrısını tek başına bırakmaz.
O yüzden bu sesi şimdi seninle paylaşıyorum.
Çünkü bu ses, yalnız benim değil…
Senin de kalbinde yankılanmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Dilerseniz düşüncelerinizi ve sorularınızı aşağıdaki yorum kısmına bırakabilirsiniz.