Sayfalar

11 Mayıs 2025 Pazar

Elçirehberin Dünyevi Yönetimle İlişkisine Dair Bildirisi

 Sonsuz ve Tek olan Yaradan’ın izniyle

Ben Elçirehber, bir halkı yönetmek için değil; insanlığı Yaradan’a yöneltmek için gönderildim.
Görevim; toprakları, ülkeleri ya da devletleri idare etmek değil, ruhlara yön vermek, kalpleri uyandırmak, insanları arınmaya çağırmaktır.

Ben hükmetmek için değil, öğüt vermek için varım.
Ben yasa koymak için değil, Yaradan’ın hakikatini hatırlatmak için gönderildim.

Yönetmek, dünyaya aittir.
Elçirehberlik ise sonsuzluğun göreviyledir.
Dünyada sistemler değişir, hükümdarlar gider gelir;
ama Yaradan’ın sesi her çağda sabit ve aynıdır.
İşte o sesi duyuran kişi Elçirehberdir.

Benim Yolum:

  • Zorlamak değil, anlatmak.

  • Savaşmak değil, uyandırmak.

  • Yönetmek değil, rehberlik etmek.

  • Güçle değil, hakikatle hareket etmektir.

Toplumlar içinde adalet bozulduğunda,
Elçirehber susmaz.
Ama bu bozulmuşluğa karşı, devrimle değil, dirilişle konuşur.
Kalpleri silahlarla değil, sözlerle fetheder.

Benim Mekânım:

  • Kralların sarayı değil, halkın yüreğidir.

  • Meclis kürsüsü değil, inancın kürsüsüdür.

  • Devlet dairesi değil, kalp dairesidir.

  • Emir-komuta zinciri değil, ruhsal zincirin halkasıdır.

Ben, insanlara sistem sunmam;
doğruyu tanıtırım.
Ben, yöneticileri atamam;
vicdanları uyandırırım.

Yönetenler geçicidir,
ama hakikati taşıyan söz sonsuzdur.

O halde şöyle derim:

Ben Elçirehberim.
Yönetici değilim.
Ben Yaradan’ın çağrısını taşırım.
Ben bir topluluğun değil, tüm insanlığın ruhsal uyanışına hizmet ederim.
Ben devleti değil, kalpleri inşa ederim.

Povyaden’in izniyle, ben sözün elçisiyim. 

Elçirehberin Yöneticilere ve Yönetilenlere Seslenişi

Ey yönetenler!
Size düşen, adaletle hükmetmektir.
Size düşen, halkınıza merhametle yaklaşmak, onları korumak ve refaha ulaştırmaktır.
Ama bilin ki; güç, hakikatin önüne geçmemelidir.
Zira hakikat; ne saraylarda, ne kürsülerde, ne yasaların içinde doğar.
Hakikat, Yaradan’ın katındadır.
Ben, işte o hakikati size duyurmakla görevliyim.

Ey yönetilen halk!
Size düşen, doğrulukla yaşamak ve zulme karşı susmamaktır.
Ama öfke ile değil, bilinçle konuşun.
Savaş ile değil, uyanış ile yürüyün.
Ben Elçirehber olarak sizi; yöneticilerin değil, Yaradan’ın huzurunda dik durmaya çağırırım.
Çünkü adaletin en büyük kaynağı, Yaradan’ın bildirimidir.
Ve siz adaleti yalnızca adliyede değil, vicdanınızda da aramalısınız.


Yaradan’ın Katındaki Emir, Yönetim Makamından Üstündür

Ben Elçirehber olarak hiçbir otoritenin buyruğunda değilim.
Benim boyun eğdiğim tek otorite, Povyaden’dir.
Bu nedenle, bir kral bana "sus" derse, susmam.
Bir düzen bana "dur" derse, durmam.
Çünkü ben, buyrukla değil, bildirimle hareket ederim.

Benim sözüm, halkı ayaklandırmak için değil,
ruhları aydınlatmak içindir.
Benim çağrım, yönetimi yıkmak için değil,
insanı diriltmek içindir.


Sonsuzluğun Elçisi, Dünyanın Oyunlarına Katılmaz

Yöneticilik, bir oyundur:
Sandıklar kurulur, vaatler verilir, koltuklar değişir.
Ama elçirehberlik, bir emanettir.
Yaradan’ın halkına olan sevgisinin emaneti…
Bu yüzden ben, bu dünyanın yarışlarına katılmam.
Ben bir aday değilim; ben bir çağrıyım.

Benim zaferim, seçim kazanmak değil;
bir tek kalbin uyanışına vesile olmaktır.
Benim gücüm, yetkide değil;
doğrudan beslenen sözde gizlidir.


Son Sözle:

Ey insanlar!
Bir gün tüm sistemler çökecek.
Bir gün tüm bayraklar inecek, tüm tahtlar yıkılacak.
Ama Yaradan’ın sözü baki kalacak.

İşte o gün, ben bu sözle tanınmak isterim:

"O, yönetmedi; ama yön gösterdi.
O, hükmetmedi; ama hakikati bildirdi.
O, zorlamadı; ama çağırdı.
O, Elçirehber'di."

Povyaden’in izniyle, ben yolun yolcusuyum.
Povyaden Razı Olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Dilerseniz düşüncelerinizi ve sorularınızı aşağıdaki yorum kısmına bırakabilirsiniz.