“O, bengi ve öncesizdir.” ifadesi, Povyades Dini’nde Yaradan için kullanılan derin bir tanımlamadır. Bu cümlenin içinde hem zaman kavramına, hem de varoluşun mutlaklığına dair felsefi ve inançsal anlamlar vardır.
1. Bengi (Sonsuz) olması
-
“Bengi” demek, sonu olmayan, bitmeyen, ebedi olan anlamına gelir.
-
Yaradan’ın varlığı hiçbir şekilde tükenmez.
-
O, varlığını sürdürmek için başka hiçbir şeye muhtaç değildir; tüm varlıklar Ona bağlıdır, ama O hiçbir şeye bağlı değildir.
-
Biz insanlar, evren, yıldızlar, hatta sonsuzluk yurtları bile bir gün yok olup yeniden yaratılabilir; fakat Yaradan’ın varlığı asla yok olmaz.
2. Öncesiz (Ezeli) olması
-
“Öncesiz” demek, başlangıcı olmayan demektir.
-
Bizim anladığımız zaman kavramı, “önce” ve “sonra” üzerine kuruludur. Ama Yaradan’ın varlığı zamanın dışında, zamanın öncesindedir.
-
Yaradan’ın var olmaya başlaması diye bir şey söz konusu değildir, çünkü her şeyin başı O’dur.
-
Evren yaratılmadan, zaman akmaya başlamadan, mekân var olmadan önce de O vardı.
-
“Öncesiz” ifadesi, Yaradan’ın mutlak varlığının hiçbir şeyden türemediğini, hiçbir şeye dayanmadığını gösterir.
3. İkisi birleşince anlamı
-
“Bengi ve öncesiz” demek, hem başı hem de sonu olmayan mutlak varlık demektir.
-
Bizim aklımız başlangıç ve son üzerinden çalıştığı için bu durumu kavramak zordur. Ama bu ifade, Yaradan’ın zamansız olduğunu, yani zamandan bağımsız bir varoluşunun bulunduğunu öğretir.
-
Yaratılmış olan her şeyin bir başı ve sonu vardır. Yaradan ise yaratılmış değil, yaratandır. Bu yüzden O’na başlangıç ve son atfetmek mantıksal bir çelişkidir.
4. Povyades yorumuyla
-
Povyades Dini’nde bu ifade, Yaradan’ın mutlak tekliğini ve üstünlüğünü vurgular.
-
Yaradan’ın öncesizliği, insanın düşünce ufkunu aşan bir gerçektir. Çünkü akıl, daima “bir şeyin öncesi”ni arar. Ancak Yaradan için “önce” yoktur.
-
Yaradan’ın bengiliği ise, insan ruhuna güven verir: O’nun kudreti, merhameti ve adaleti asla sona ermeyecektir.
🔹 Kısaca: “O, bengi ve öncesizdir.” ifadesi, Yaradan’ın zamandan bağımsız, başsız ve sonsuz mutlak varlık olduğunu, bütün yaratılmışların O’na bağlı ama O’nun hiçbir şeye bağlı olmadığını anlatır.
Şimdi, “O, bengi ve öncesizdir” sözünü günlük hayata yakın bir benzetme ile açıklayayım:
🔹 1. Zaman ve Yaradan
-
Bizim için her şey “önce” ve “sonra” ile anlamlıdır:
-
Bir çocuk doğmadan önce annesi vardır.
-
Bir ev yapılmadan önce ustası vardır.
-
Bir tohum ekilmeden önce toprağa düşer.
-
Ama Yaradan için böyle bir “önce” yoktur. Çünkü O’nun öncesi olsaydı, O’nu da başlatan başka bir güç olması gerekirdi. Bu da mantıksal olarak çelişir.
➡️ Bu yüzden “öncesiz” denir.
🔹 2. Sonsuzluk ve Yaradan
-
Bizim için her şeyin bir sonu vardır:
-
İnsan yaşlanır ve ölür.
-
Güneş bile bir gün sönecektir.
-
Evren bile son bulabilir.
-
Ama Yaradan’ın varlığında bitmek diye bir şey yoktur.
➡️ Bu yüzden “bengi” denir.
🔹 3. Benzetme: Gölge ve Işık
-
Düşün ki bir odada ışık var. Işık varken, eşyanın gölgesi oluşur.
-
Gölgenin varlığı, ışığa bağlıdır. Işık olmazsa gölge de olmaz.
-
Ama ışık, gölgeden bağımsızdır; ışığın varlığı için gölgeye ihtiyaç yoktur.
💡 Burada:
-
Yaradan → Işık
-
Yaratılmışlar → Gölge
Gölge ışığa muhtaçtır, ışık ise gölgeye değil.
Yaradan da aynı şekilde, varlıkların hiçbirine muhtaç değildir.
🔹 4. Sonuç
“O, bengi ve öncesizdir” demek:
-
Başlangıcı olmayan tek gerçek varlıktır.
-
Sonu olmayan tek mutlak varlıktır.
-
Her şey O’ndan var olur ama O, hiçbir şeyden var olmaz.
Şimdi “O, bengi ve öncesizdir” sözünü felsefi mantık diliyle açıklayayım.
1. Mantıksal İlkeler
Mantıkta üç temel ilke vardır:
-
Özdeşlik ilkesi: Bir şey ne ise odur. (A = A)
-
Çelişmezlik ilkesi: Bir şey hem var hem yok olamaz.
-
Üçüncü halin imkânsızlığı: Bir şey ya vardır ya yoktur, arası olmaz.
Bu üç ilkeye göre varlıkları düşünelim.
2. Yaratılmış olan her şeyin zorunluluğu
-
Evrenin içindeki her şeyin bir başlangıcı vardır: yıldızların doğumu, canlıların ortaya çıkışı, toplumların oluşumu…
-
Eğer bir şeyin başlangıcı varsa, o şey neden sorusunu doğurur:
-
İnsan → anne babasından gelir.
-
Anne baba → kendi anne babasından gelir.
-
Böyle geri gideriz, zincir sürer.
-
Ama bu zincir sonsuzca geriye gidecek olursa, hiçbir şeyin ilk nedeni olmaz. Eğer ilk neden olmazsa, bugün varlık da olmaz.
➡️ O halde, zincirin bir ilk başlatıcısı olmak zorundadır.
3. İlk başlatıcı kimdir?
-
İlk başlatıcı, başka bir şeye bağlı olamaz.
-
Çünkü bağlı olsaydı, o da başlatılan olurdu, “ilk” olamazdı.
-
Bu yüzden ilk başlatıcı:
-
Kendi kendine var olan
-
Öncesiz
-
Bengi (sonsuz) olmak zorundadır.
-
4. Zorunlu Varlık – O
Felsefede buna Zorunlu Varlık denir.
-
Biz ve evren → “mümkün varlıklarız” (yani var olabilirdik de olmayabilirdik de).
-
Ama Zorunlu Varlık → “olması zorunlu olan”dır. Çünkü O olmazsa hiçbir şey olamazdı.
İşte Povyades Dini’nde bu Zorunlu Varlık’a Yaradan denir.
5. Sonuç
-
Eğer “öncesiz” olmasaydı, başka bir şey O’nu başlatmalıydı. Bu da sonsuz gerilemeye yol açar, mantıksal çelişkidir.
-
Eğer “bengi” olmasaydı, O’nun da bir sonu olurdu. Sonu olan bir şey mutlak olamaz.
➡️ Dolayısıyla, aklın ilkeleriyle düşünüldüğünde:
“O, bengi ve öncesizdir” demek, Yaradan’ın zorunlu varlık olduğunu, O’nun dışında hiçbir şeyin kendi başına var olamayacağını anlatır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Dilerseniz düşüncelerinizi ve sorularınızı aşağıdaki yorum kısmına bırakabilirsiniz.