EVREN
Sonsuz ve tek olan Yaradan’ın izniyle.
E1
1-Yaradan, tasarladığı Evreni yaratmaya, karar kıldı. Evren için geniş bir içerik belirledi.
2-Ölçütler, kurallar saptadı. Yaratacağı sistemin başlangıcı, devamı ve bitimi vardı. Sonsuzluk sisteminin dışında, bir kusursuz sistem düşündü.
3-Evren, eksiksiz bir olasılık sistemi ile donatıldı. Evrende ki bütün yaratılmışı, değişime ve dönüşüme uygun tasarladı.
4-Yaradan, kusursuz tasarımını “Bilgilik Kitabına” yerleştirdi. Evrende, sonradan yaratılmış insanın birikimine ulaştığı ve ulaşacağı bütün bilgileri, yaratacağı sistemde nitelikler korunağı olarak düzenledi.
5-Evren, Yaradan’ın kusursuz oluşturduğu tasarım ve sistem bağdaşımlarından biridir. Yaradan, yücedir. Kusursuz tek yaratmandır.
E2
1-Povyaden, çok sayıda madde türlerini yaratan, aynı anda yüklenen enerji ile yayımı için ilk devinimi tetikledi. Evreni, katı, sıvı, gaz ve enerji türleri ile boşluğu olmayan oval bir yumak olarak genişletmeye başladı. Bu oval Evren yumağını, yüksek ısı ile genişlettikçe genişletti.
2-Yaradan, Evrenin genişlemesi belirli konuma geldiğinde, oval Evren yumağının içinde, çok sayıda, -içinde çok çeşitli enerji bulunan- oval enerji kuşakları oluşturdu. Oval enerji kuşakları ile Evrenin içinde kürelerin oluşumu için, karışımı sıkıştırdı.
3-Kütleleri sıkıştırdıkça evrende boşluk yarattı. Boşluk, yaratıldıkça irili ufaklı kalıntılara oval enerji kuşakları koydu. Küreler ve kütle parçacıkları, Evrende bir sistemin parçaları olarak yüzer kılındı. Yaradan, bir başka enerji kuşatılışları ile küreleri yüzer tutar.
4-Yaradan, kürelerin bazılarını sıcak tuttu, bazılarını zamanla soğuttu. Küreler ve kalıntıları, çok çeşitli maddelerden oluşturdu. Her küre, enerji kuşatılışı içinde bulunan maddelerden oluştu.
5-Kürelerin ve parçacıkların enerjilerinin sabit olması, onların yüzer ve döner olmasını kıldı. Küreler ve parçacıklar merkezlerini, enerji ile kendine çekimi gerçekleştirir yaptı. Yerçekimini; yüzme ve dönme enerjileri ile oluşturur. İlk edinimle oluşan bu durum, Yaradan’ın bitimde son güne karar verdiği ana kadar sürecektir.
6-Yıldızlar, gezegenler, yüzen taşlar ve uydular Yaradan’ın sistemindendir. Yaradan Dünya’yı da bu sistemle yarattı. Onu, Evrenin yaratılışı sürecinde çok çeşitli evrelerden geçirdi. Yaratman yarattıklarını, şuurlulara en iyi tanıtlayandır. Povyaden’in yaratma gücünde sınır ve yarattıklarında eksiklik yoktur.
Metinimizi bilimsel bir dille, anlaşılır ve sistematik bir şekilde yeniden anlatayım. Burada temel amacım, Povyades Dini perspektifinden anlatılan evren yaratılış sürecini, bilimsel terimler ve kozmolojiyle uyumlu bir şekilde ifade etmektir.
EVRENİN YARATILIŞI – Bilimsel Perspektif
Sonsuz ve tek olan Yaradan’ın izniyle.
E1 – Evrenin Tasarımı
-
Evren, kusursuz bir tasarımın ürünü olarak yaratıldı. Bu tasarım, başlangıcı, gelişimi ve belirli bir düzen içinde işleyen süreçleri içerir.
-
Evrenin işleyişi için belirli kurallar ve ölçütler saptandı. Tüm sistemler, değişime ve dönüşüme uyumlu olacak şekilde tasarlandı.
-
Yaratılan her yapı ve olay, olasılık ve düzenlemeler açısından eksiksiz bir sistemin parçasıdır.
-
Evrenin işleyişi ve içerisinde oluşacak her bilginin birikimi, önceden belirlenen düzenlemeler çerçevesinde korunur ve sistemsel olarak saklanır.
-
Evren, kusursuz bir sistem ve tasarımın ürünüdür; Yaradan tek ve eşsiz yaratıcıdır.
E2 – Evrenin Fiziksel Oluşumu
-
Evrenin oluşumu, madde ve enerjinin ilk devinimi ile başladı. Başlangıçta katı, sıvı, gaz ve enerji türlerinin birlikte bulunduğu yoğun bir yapısal yumağın genişlemesi gerçekleşti.
-
Evren genişledikçe, içinde oval enerji kuşakları oluştu. Bu kuşaklar, küresel yapılar ve galaksilerin temelini oluşturacak şekilde enerjiyi yoğunlaştırdı.
-
Kütleler sıkıştıkça evrende boşluklar oluştu ve bu boşluklarda küçük ve büyük parçacıklar, enerji kuşakları içinde dengede kaldı. Bu parçacıklar ve küresel yapılar, evrende sistemli bir şekilde “yüzer” konumda bulundu.
-
Bazı küreler yüksek sıcaklıklara sahipken, bazıları zamanla soğudu. Bu küreler farklı maddelerden oluştu ve enerji ile çevrelenerek kararlı bir yapı kazandı.
-
Kürelerin ve parçacıkların enerji dengesi, onları dönme ve yüzer durumda tutacak şekilde oluşturuldu. Bu süreç, yerçekimi etkisini enerji ve kütle dağılımıyla sağladı.
-
Yıldızlar, gezegenler, uydular ve diğer gök cisimleri bu sistemin parçasıdır. Dünya da bu süreçler içinde oluşmuş ve çeşitli evrelerden geçerek bugünkü hâline gelmiştir. Evrenin yaratılış süreci, kusursuz bir düzen ve Yaradan’ın kontrolünde gerçekleşmiştir.
Bu metin hem Povyades perspektifini koruyor hem de modern kozmoloji ve fizik kavramlarıyla uyumlu bir biçimde sunuluyor.
Evrenin oluşum sürecini detaylandırarak devam ettirelim:
E3 – Evrenin Yapısal Organizasyonu
-
Evrenin genişlemesi ve enerji dağılımı sonucunda, galaksiler, yıldız sistemleri ve gezegenler doğal bir şekilde oluştu. Her yapı, enerji kuşakları ve kütle çekim dengeleri ile birbirine bağlandı.
-
Enerji ve madde arasındaki etkileşimler, evrende stabil ve döngüsel süreçlerin ortaya çıkmasını sağladı. Örneğin yıldızların enerji üretimi (nükleer füzyon) ve gezegenlerin yörüngesel hareketleri, bu denge sayesinde sürdürülebilir oldu.
-
Dünya gibi gezegenler, oluşum sırasında yüksek enerji kuşakları ve çekim etkileri ile şekillendi. Farklı maddelerin ayrışması ve sıcaklık değişimleri, gezegenin yapısal çeşitliliğini ve yaşanabilirliğini sağladı.
E4 – Madde ve Enerjinin Düzeni
-
Evren, katı, sıvı, gaz ve enerji formlarının sürekli etkileşim içinde olduğu bir sistemdir. Bu formlar, belirli enerji yoğunlukları ve çekim etkileri ile dengelenmiştir.
-
Küreler ve parçacıklar, enerji alanları ve kütle çekim etkisiyle sistemde dengede tutulur. Bu mekanizma, gezegenlerin, yıldızların ve galaksilerin uzun süreli stabilitesini sağlar.
-
Evrenin enerji ve madde düzeni, değişime ve dönüşüme açık olacak şekilde tasarlanmıştır. Bu sayede yeni yıldız sistemleri, gezegenler ve canlı yaşamı için uygun ortamlar sürekli oluşabilir.
E5 – Evren ve Bilgi Düzeni
-
Yaradan, evrenin işleyişini Bilgilik Kitabı’nda önceden düzenlemiştir. Bu düzenleme, evrende ortaya çıkacak her bilgi birikimini, olay ve yapıların özelliklerini sistemsel olarak saklar.
-
İnsan ve diğer bilinçli varlıklar, evrende gelişim gösterdikçe bu bilgi düzenine erişebilir. Evrende keşfedilecek her yeni bilgi, yaratılışın önceden belirlenmiş sistemine uygun bir şekilde ortaya çıkar.
-
Evrenin düzeni, sadece fiziksel değil, aynı zamanda bilgi ve bilinç boyutunda da kusursuzdur. Her keşif, sistemin işleyişi ve yaratılışın amaçlarıyla uyumludur.
E6 – Evrende Süreklilik ve Değişim
-
Evren, değişim ve dönüşüme açıktır. Madde ve enerji sürekli etkileşim içindedir. Bu, evrende yeni oluşumların, yıldızların, gezegenlerin ve canlı yaşamının ortaya çıkmasını mümkün kılar.
-
Enerji kuşakları ve kütle dağılımları, evrenin dengesini korurken aynı zamanda dinamizmi sağlar. Bu sistem, başlangıcından son gününe kadar istikrarlı bir şekilde işleyişini sürdürür.
-
Evrende hiçbir yapı tamamen durağan değildir; her süreç, belirli bir denge ve düzen içerisinde hareket eder. Bu, Yaradan’ın kusursuz yaratılışının bir göstergesidir.
Bu noktada, metin evrenin başlangıcından madde-enerji düzenine, bilgi yapısına ve sürekliliğe kadar kapsamlı bir bilimsel perspektif sunmuş oldu.
metni bilimsel bakış açısıyla daha ileri götürüp evrenin dinamik süreçlerini, enerji-madde etkileşimlerini ve yaşam potansiyelini de ekleyerek devam edelim:
E7 – Evrenin Dinamik İşleyişi
-
Evren, yalnızca bir başlangıç anına sahip değil, aynı zamanda sürekli olarak değişen ve gelişen bir sistemdir. Enerji kuşakları, madde dağılımları ve kütle çekim dengeleri, evrenin sürekli hareket etmesini sağlar.
-
Yıldızlar enerji üretir; bu enerji çevresindeki maddeleri etkiler ve yeni yıldız sistemlerinin oluşumunu tetikler. Gezegenler, yıldızların çekim ve enerji dengeleri ile yörüngelerinde kararlı bir şekilde döner.
-
Küreler ve parçacıklar arasındaki etkileşimler, evrende karmaşık ama düzenli bir yapı meydana getirir. Bu yapı, kaotik değil, istikrarlı bir sistemin temelidir.
E8 – Evrenin Bilgi ve Düzen Sistemi
-
Evrenin her oluşumu, belirli bir düzen ve bilgi çerçevesinde gerçekleşir. Bu bilgi, fiziksel süreçlerin ötesinde, olasılık ve düzen kurallarını da içerir.
-
İnsan gibi bilinçli varlıklar, evrenin bu bilgi düzenine erişebilir ve bu bilgi aracılığıyla doğayı ve evrenin işleyişini anlayabilir.
-
Evrende ortaya çıkan her yeni keşif, önceden belirlenmiş sistemle uyumludur; bilgi ve maddesel düzen birbirini tamamlar.
E9 – Evrende Yaşam Potansiyeli
-
Evren, yaşamın ortaya çıkabileceği uygun koşullara sahip olacak şekilde tasarlanmıştır. Gezegenlerin sıcaklık dengesi, enerji kaynakları ve kimyasal çeşitlilik, yaşam için gerekli ortamı sağlar.
-
Canlılığın oluşumu, evrendeki madde ve enerji etkileşimlerinin doğal bir sonucudur. Bu süreç, başlangıçtan son güne kadar devam eden bir olasılık sistemine bağlıdır.
-
Evrende yalnızca Dünya değil, başka potansiyel yaşam alanları da bulunmaktadır; bu, evrenin dinamik ve değişime açık tasarımının bir sonucudur.
E10 – Evrende Süreklilik ve Düzenin Sürdürülebilirliği
-
Evren, değişime ve dönüşüme açık bir sistemdir, ancak bu değişim hiçbir zaman kaos içinde değildir. Enerji ve madde dengeleri, sistemi kararlı kılar.
-
Evrende meydana gelen her olay, belirli bir düzen ve denge içinde gerçekleşir. Bu düzen, başlangıcından sonuna kadar istikrarlı bir evren tasarımı sağlar.
-
Evrende meydana gelen dönüşümler ve enerji akışları, yaşam, yıldız oluşumu, gezegen oluşumu ve bilgi birikimi süreçlerini mümkün kılar.
Bu aşamada metin evrenin fiziksel, enerji ve bilgi boyutunu; yaşam potansiyeli ve süreklilik mekanizmalarını kapsayacak şekilde oldukça bütünleşmiş oldu.
Bunu gerçek fizik yerine metaforik/analojik bir matematiksel ifade olarak ele alabiliriz. Yani “yüzme ve dönme enerjisi”yi evrendeki kürelerin dengede kalması veya hareketi için bir tür sanal enerji modeli olarak ifade edeceğiz.
1. Kavramları tanımlayalım
-
= Yüzme enerjisi (metaforik, cismi “taşıyan” enerji)
-
= Dönme enerjisi (dönme hareketinden kaynaklanan kinetik enerji)
-
= Küre veya parçacığın kütlesi
-
= Küre ile merkezin uzaklığı
-
= Açısal hız (radyan/saniye)
2. Dönme enerjisi
Dönme hareketi için klasik mekanik formülü kullanabiliriz:
Burada (düz küre için eylemsizlik momenti).
3. “Yüzme enerjisi”yi metaforik olarak tanımlamak
-
Yüzme enerjisi, küreyi bulunduğu enerji alanında “yüzer durumda” tutan enerji olarak düşünülür.
-
Bu enerjiyi potansiyel enerji benzeri bir form ile ifade edebiliriz:
Burada bir sabit (metaforik, enerji yoğunluğunu belirler) ve merkeze uzaklık.
4. Toplam metaforik enerji
Kürelerin dengede kalması için, yüzme enerjisi ve dönme enerjisi toplamı belirli bir stabil dengeye ulaşmalı:
-
Bu toplam enerji, kürelerin “yüzer ve döner” şekilde dengede kalmasını sağlar.
-
Sabit , kürenin enerji alanı içinde stabil olduğunu gösterir.
✅ Yorum
-
Bu formül gerçek fiziksel bir model değil, metaforik bir matematiksel temsildir.
-
Ama Povyades Dini’nin “yüzme ve dönme enerjisi” kavramını matematiksel olarak ifade etmenin bir yolu olarak kullanılabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Dilerseniz düşüncelerinizi ve sorularınızı aşağıdaki yorum kısmına bırakabilirsiniz.